Prenses ile Bezelye Tanesi Masalı

Andersan Masalları arasında yer alan Prenses Ve Bezelye Tanesi Masalı en güzel masallar arasında yer alır. Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak diyarların birinde, çok iyi kalpli bir prens yaşarmış. Evlenmek için de artık uygun yasa gelen bu prens, bir prenses ile evlenmeyi düşünüyormuş. Kendine göre güzel bir eş bulmak için ülkelerin hepsini dolaşmış ama bir türlü istediği bir prenses bulamamış ne yazık ki. Karşısına çıkan prenseslerin gerçekten prenses olup olmadığı konusunda hep güvensizlik yaşıyormuş. Aramaktan artık yorulan yakışıklı prens, sarayının yolunu tutmaya karar vermiş.

Bir gün akşam olduğunda sarayda büyük bir uğultu olmuş ve daha sonra çok kötü bir fırtına çıkmış. Çok felaket şekilde gök gürültüsü ve şimşek varmış. Neredeyse bardaktan boşalır gibi yağmur yağıyor, adeta yer yerinden oynuyormuş. Çok vakit geçmeden sarayın kapısı çalmış ve kraliçe gidip kapıyı açmış. Kapıyı açar açmaz bir de ne görsün. Yağmurun altında sırılsıklam olmuş genç bir kız kapıda bekliyormuş. Tepeden tırnağa ıslanmış olan bu genç kız, sarayının yolunu bulamadığını, kendisinin de gerçekten bir prenses olduğunu söylemiş.

Yaşlı kraliçe bu duruma dayanamamış ve kapıdaki prensesi içeri almaya karar vermiş, “Acaba söylediği gibi gerçek bir prenses mi? Dur bakalım biraz zaman geçince anlarız!” diye kendi kendine söylenmiş. Yine de bu durumu kimseye belli etmemeye çalışmış. Gerçek prenses olduğunu söyleyen kız için bir yatak sermiş, yatağının altına da küçük bezelye tanesi bırakmış. Bu bezelye tanesini koyduktan sonra üzerine de kat kat döşek, döşeklerin üstüne de yine kat kat kaz tüyü yatak sermiş. Gece olunca prenses kraliçenin gösterdiği yatağa uyumak için gitmiş.

Sabah olduğunda gerçek prenses olduğunu söyleyen kıza bu gece nasıl uyudun, rahat yattın mı diye sormuş. Kız ona” “Ah, ah hiç sormayın, yatağın altında ne vardı bir türlü anlayamadım. Sanki yatağımın altında sert ve yuvarlak birşey vardı. Gece hiç ama hiç gözümü bile kırpamadım. O yuvarlak şey yüzünden sabaha kadar kıvrandım durdum. Sabah kalktığımda her yerime ağrı girmişti.” Demiş gerçek prenses.

Kraliçe, o zaman gerçeği anlamış ki, kat kat döşek ve kat kat kaz tüyü yatağın altındaki bezelye tanesini bile fark edecek kadar narin, nazlı bir kız olduğuna göre, bu kız gerçek bir prensestir! Hemen oğluna durumdan bahsetmiş, prenste onun gerçek bir prenses olduğuna inanmış ve onunla evlenmeye karar vermiş. O bezelye tanesini daha sonra mumyalayıp saraylarında yapmış oldukları özel bir müzeye koymuşlar. O bezelye tanesini görmek istiyorsanız, belki hala müzede bulabilirsiniz. İşte size gerçek bir masal. Prenses Ve Bezelye Tanesi Masalı mutlu bir şekilde sona ermiş.

Andersan Masalları Nedir?

Masallar çok farklı bir dünyanın kapılarını aralayıp, hayal gücünün gelişmesi ve hayatla ilgili bir ders çıkarmak için varlar. H. C. Andersen de kendi yaşamından ve yaşadığı dönemi baz alarak yazmış olduğu masallarda, hem çocuklar hem de yetişkinlere hitap etmeyi amaçlamıştır. Hayaller ve gerçekler hayvanlar, çocuklar, cadı ve perilerle varlık bulmuştur. Andersen’in herkes tarafından bilinen masallarının ele alındığı bu kitap, özgün çizimler yapılarak masal geleneğini size taşır.

Masallar, tüm olumsuz şartlara rağmen çocuklarına umut, coşku, aşk, haklı olmanın önemi ve onurunu anlatmak isteyen kişilerin bütün tarih boyunca içine katarak her ova, dağ, deniz ve vadinin diline çevrilip, hayatı güzelleştirmenin araçları haline gelmiştir. Bunlar öyle önemli araçlardır ki, sanki hiç bir kötülük yokmuş gibi, tıpkı bir gün doğuşu gibi, hiç kalp kırılmamış gibi, her zaman yeni ve taze bir parlaklıkta doğmasına neden olurlar yaşamın.

Andersen bir masalında, yatağın altına koyulan bir bezelye tanesinden rahatsız olup, sabaha kadar uyuyamayan prensesten bahsederken, başka bir masalında küçük yaşta olmasına rağmen karnını doyurmak için kibrit satıp, çalışmak zorunda olan ve soğuktan donan bir kibritçi kızı anlatmış. O dönemde ki Avrupa’da yaşanan tüm çatışmaların, kavga ve kargaşaların kendi tarafından sebeplerini ele almıştır. Bütün halk masallarında olduğu gibi iyi niyet, hoşgörü, dayanışma, sevgi, emek, fedakarlık, sabra dikkat çekmiş ve kendi özgün tarzını bu duygularla yeniden kurmuştur. Prenses İle Bezelye Tanesi Masalı bunun örneklerinden biridir.

Sitemizde bulunan birkaç masal örneği;